Kürsü
Atasoy Müftüoğlu: İslam’ı Tarif Ediyoruz ama Tecrübe Etmiyoruz
Atasoy Müftüoğlu, geçtiğimiz günlerde Cağaloğlu'nda ‘Yeni Bir Dil İnşa Etmek’ temalı bir konuşma yaptı. Şakir Kurtulmuş etkinlikten notlarını aktarıyor.
Atasoy MüftüoÄŸlu, MTTB ve Birlik Vakfı Ä°stanbul Åžubesi’nin ortaklaÅŸa düzenlediÄŸi konferansta ‘Yeni Bir Dil Ä°nÅŸa Etmek’ temalı bir konuÅŸma yaptı. 28 Ocak Cumartesi günü MTTB’nin CaÄŸaloÄŸlu’ndaki binasındaki konferans salonunda gerçekleÅŸen etkinliÄŸe çoÄŸu üniversiteli gençlerden oluÅŸan kalabalık bir topluluk katıldı.
Müslüman toplumların bilinçlerini yenilemeleri gerektiÄŸini kaydeden MüftüoÄŸlu, bir Müslüman bilincinin tepeden belirlenmesinin kabul edilebilir olmadığını, belirlenmiÅŸ bilincin bir ÅŸekilde bizi, çöküşe, iflasa maruz bıraktığını ifade ederek, “böyle bir duruma nasıl ve neden maruz kaldığımızı da fark edemiyoruz” dedi. Kıyamete kadar hiç konuÅŸulmaması gereken ÅŸeyleri konuÅŸtuÄŸumuzu ama asıl konuÅŸmamız gerekenleri konuÅŸmadığımızı söyledi.
Her türlü durumda hakikati söyleyen topluluğa acilen ihtiyacımız var
KonuÅŸmasında Muhammed Ä°kbal’in ÅŸiirlerinden bazı alıntılar yapan Atasoy MüftüoÄŸlu, Ä°kbal’in bir ÅŸiirinde ‘zaman seninle savaşıyorsa, sen de zamanla savaÅŸ’ dediÄŸini, oysa bizde bunun tam tersi “zaman sana uymazsa sen zamana uy” dendiÄŸini hatırlatarak, “Ä°slam toplumları ne zaman bu bilinci kaybettiler, neden bu ÅŸekildeler, bunu düşünüp tartışmalıyız” dedi. GeçmiÅŸin ayrıntıları üzerinde gereÄŸinden fazla durduÄŸumuzu, ama bugünü hiç gündemimize getirmediÄŸimizi ifade ederek ÅŸunları söyledi: “Günümüzde toplumlarımızda düşünce dünyamızı ve zihin dünyamızı modern seküler kavram ve kurumlar, modeller, tarzlar ve pratikler belirlemeye devam ediyor. Bu durum zihinsel/düşünsel bir yıkımla karşı karşıya bulunduÄŸumuzu gösterir. Kimsenin ufkumuzu kapatmasına imkân vermemeliyiz. Yeni bir dil inÅŸa etmek, yeni bir duyarlık, yeni bir dinamizmden bahsetmek demektir. Bizi yok sayan bir iradenin ürettiÄŸi seviyeye mahkûm ediliyoruz. Bugün dünyada sadece istatistikler konuÅŸuluyor.’’
Bugün kullandığımız dilin kimsenin umurunda olmadığını söyleyen MüftüoÄŸlu, “her türlü durumda hakikati söyleyen topluluÄŸa acilen ihtiyacımız var. İçe ve geçmiÅŸine kopuk bir topluluk tarihle olan iliÅŸkisini de kesmiÅŸ oluyor” diyerek, gerçek umudun, gerçek sorumluluklar aldığımızda belireceÄŸini ifade etti. Gerçek umudun dünya ölçeÄŸinde fark edilir temel dinamizmle baÅŸlayacağını belirten Atasoy MüftüoÄŸlu, kendimizi tek baÄŸlama, tek yoruma, tek üstada kapatan bir zihniyetin umuda istidadının olmayacağına dikkat çekti.
Millî dindarlığa ikna edildik
Günümüzde din anlayışının çok deÄŸiÅŸtiÄŸini, adeta sembolleÅŸtirildiÄŸini ifade eden MüftüoÄŸlu, konuyla ilgili olarak ÅŸunları söyledi: “Bireysel dindarlığa ikna edildik. Millî dindarlığa ikna edildik. Ulus dindarlığına ikna edildik. Bütün bunlar ümmetin baÄŸlarının kopmasına neden oldu. Ãœmmet Ä°slam’a yabancılaÅŸtığı için ulus devlet tercihinde deÄŸerlendirildi. Ä°slami varoluÅŸ, tarihe, ekonomiye müdahale etmemizi ister. Oysa bugünkü anlayış böyle mi? Hiç bir alana müdahale etme imkanı tanımayan bir ÅŸeyden söz ediyoruz. Bir toplumda din adına düşüncesizleÅŸtirmekten daha vahim bir ÅŸey olabilir mi? Ä°slam’ı tarif ediyoruz ama tecrübe etmiyoruz. Tecrübe etmek adına hiçbir projemiz yok. Kur’an nasıl bugüne teÅŸmil olunur, nasıl ilahi güç perspektifi çıkarmalıyız, bunları düşünmüyoruz. Yoksa sadece Kur’anı okumak, gramer bilgilerini öğrenmek yeterli deÄŸildir.’’
Hayatlarımızı eski- tozlu- küflü önyargılarla sürdürmeye devam ediyoruz
Ä°slam’ı yirmi birinci yüzyılda insanlığın dikkatine nasıl getirebileceÄŸimize dair çalışmalar yapmamız gerekirken, geçmiÅŸin duygusal mirası ÅŸeklinde sahiplenmeye ve yaÅŸatmaya çalıştığımızı kaydeden MüftüoÄŸlu, gündelik olaylara çok fazla zaman ayırıp dikkatimizi orada harcadığımız için, tarihi anlamada, tarihsel olaylara nüfuz etmede çok zorlandığımızı, kopya düşüncelerle taklit hayatlar yaÅŸadığımız, iyimserliklere dayalı bir zihniyetle bütünleÅŸtiÄŸimiz için aslında yanılsamalarla bütünleÅŸtiÄŸimizi ifade ederek ÅŸunları söyledi: “Bizler, Müslüman toplumlar olarak tarihsel serüvenimiz etrafında eleÅŸtirel çözümlemeler, sorgulamalar, yüzleÅŸmeler yapamadık. Bugün de karşı karşıya olduÄŸumuz üzere küresel-sömürgeci-emperyal kültürün kapsamlı üretkenliÄŸi karşısında, geçmiÅŸe, yerelliklere sığınıyoruz. YerleÅŸik bilgileri, kalıpları tartışılabilir hale getiremediÄŸimiz için hayatlarımızı eski- tozlu- küflü önyargılarla sürdürmeye devam ediyoruz. Zaman, nitelikli kadrolar tarafından, Ä°slami bütünü ve üretkenliÄŸi gerçekleÅŸtirmek üzere ortak bilinç temelinde ve doÄŸrultusunda büyük ölçekli fikirler, düşünceler, yapılar üretme zamanıdır.”
Kültürel muhafazakârlık içerik üretmiyor
Genç kuÅŸakların kendi dillerine iliÅŸkin okumalar yapmaları gerektiÄŸini, tarihi, ekonomiyi, düşünceyi, sanatı, kültürü pekiÅŸtirmek durumunda olduklarını ifade eden Atasoy MüftüoÄŸlu, kuÅŸaklar arasında çok fark olduÄŸunu, gençlerin bu farkı kendi dilleriyle olan iliÅŸkilerini geliÅŸtirerek kapatabileceklerini söyledi. Kültürel muhafazakârlık dediÄŸimiz ÅŸeyin içerik üretmediÄŸini, Ä°slam dünyasında bu anlamda bir içerik bulunmadığını kaydeden MüftüoÄŸlu, Ä°slam dünyasının, maruz kaldığı emperyalizme yanıt verecek hale gelmesi gerektiÄŸini belirterek “bugünü yaşıyoruz ve bugüne önereceÄŸimiz hiçbir ÅŸey yok. Ä°bn-i Haldun’dan bu yana bir tarih felsefecisi yetiÅŸmedi, neden, diye kendimize sormalıyız” dedi.
KonuÅŸması ilgiyle izlenen Atasoy MüftüoÄŸlu, her zaman olduÄŸu gibi gençlere seslenerek ‘gençler bize gelmeyin, kendinize gelin’ dedi ve sözlerini ‘kimsenin ufkumuzu kapatmasına imkân vermeyelim’ diyerek bitirdi.
Åžakir KurtulmuÅŸ
Henüz yorum yapılmamış.